25 Kasım 2015 Çarşamba

Banyo

Sevgili Emre ve Ozan,

Siz ki doğduğunuz ilk günden beri adeta birer su kuşuydunuz...Siz ki minnacık ayaklarınızı ilk kez denize soktuğumuz zaman hoşunuza gitmiş bir ikiliydiniz...Siz ki  babanız, Efi ablanız hatta Güray ağabeyinizle bile birlikte götürdüğümüz yüzme derslerinin kahraman öğrencileriydiniz...Siz ki ilk yüzme hocanızdan "ne şanslısınız, suyu çok seviyorlar" deme gururunu bizlere yaşatmıştınız... Siz ki her gece uyumadan önce banyo yaptırdığımız, ördeğiniz, kurbağanız, filiniz ve dinozorunuzla birlikte yıkadığımız ve daha sonra bebek yaptığımız (havluya sarılma) efsane olacak bir nesildiniz. Siz banyo yapmayı, suyla oynamayı, yüzmeyi kısacası suya dair her aktiviteyi seven çocuklardınız.


Ne oldu amfibik lokumlarım? Bu akşam ki çığlıklar nedendi? "Banyo savaşları" çağına girmemişizdir umarım.

22 Kasım 2015 Pazar

Gurur

Sevgili Ozan ve Emre,

Sizinle gurur duyuyorum balböceklerim. Sözlü gelenekten yazılı hayata tam anlamıyla geçiş yapamamış bir kültürde büyüyor olmanıza rağmen, siz en çok kitapları seviyorsunuz oyuncaklarınız arasında. Her gün düzenli olarak vakit geçiriyorsunuz kitaplarınızla. Henüz okuyamıyor olsanız da her kitabın bir hikayesi var sizin için ve en güzeli bu hikayerleri anlatıyorsunuz siz bize -konuşamıyor olsanız da. O hikayelerin sesleri var çıkardığınız.  O hikayelerin dansları var yaptığınız.  O hikayelerin resimleri var gösterdiğiniz ya da çizdiğiniz.

 İnanın kitap kurtlarım, şu an sahip olduğunuz kitap sayısı bu ülkede ki bir çok yetişkinin sahip olduğundan daha fazladır. Bu kitapların hepsi her an ortada olamıyor malesef. Onları birkaç kutuda saklıyoruz. İki üç günde bir de okuduğunuz kitapları kutuya kaldırıyor, kutudan yenilerini dışarı çıkarıyoruz. Bu taktik çok işe yarıyor.

Bazı sabahlar soruyorum size: Ne istersiniz? diye. Emre "dergi" diyor. Ozan "at" diyor arada bir.  Ama çoğunlukla "kitap" istiyorsunuz. Dilerim siz büyüdükçe kitap sevginiz de büyür, kişisel kütüphaneniz de genişler.