Bu haftasonu başbaşaydık uğurböceklerim çünkü babanız işi nedeniyle yurtdışındaydı. Ben de elimden geldiğince sizlere eğlenceli bir haftasonu geçirmeye çalıştım. Cumartesi cimnastik antrenmanınız sonrası bir park gezisi ve Mete Ağabeyinizi ziyaret. Pazar günü ise son dakikada verilen bir kararla "ilizyon" ile tanışmanız. İlk kez sihirbazlık gösterisine gidişiniz...
Ben çocukken televizyon izlemeyi çok severdim fındıklarım. En çok da pazar günleri yayınladıkları yabancı sirk gösterilerini izlemeyi. Bir de sihirbazlık gösterilerini hiç kaçırmazdım. İşte ta o günlerden bir isimdir "Sermet Erkin". Bugün bir de baktım ki bu yılların eskitemediği usta ilizyonist neredeyse evimizin yanıbaşına kadar gösteri yapmaya geliyor. Tabii durur muyum, hemen alınan son dakika biletleri ve istikamet ilizyon!
Bu arada yolda Ozan'ın anlattığı ve hepimizin çok güldüğü bir olayı da anlatmadan geçmeyeyim. Olay şöyle gelişmiş: Emre ve Ozan sabah erken okullarının kapısından içeri girmektelermiş. Emre'nin sınıfından bir kız öğrenci de tam o sırada babasıyla okul kapısının önündeymiş. Küçük kız şaşkınlıkla şöyle bağırmış: Bak baba, iki tane Emre var!
Şimdi döneyim gösteriye. Son dakika biletleri olduğundan bizim yerimiz son sıranın bir önündeydi. Gösteri başlar başlamaz Ozan'ın bu duruma çok morali bozuldu. "Ama ben göremiyorum ki tam" diye oflayıp pofladı. Emrenin ise umrunda bile olmadı. O başından sonuna gösteriyi büyük bir dikkatle izledi. Allahtan gösterinin ortalarına doğru önlerde boş yerler gördüm de hemen daha ön sıralara geçebildik. İşte o zaman Ozan'ın da keyfi yerine geldi. Bir de ne olsun Sermet Bey'de seyircilerin arasına dalmaz mı! Hem de tam Emre ve Ozan'ın önüne gelerek onlara "Bakın bakalım, bu borunun içi boş mu dolu mu?" diye elindeki boruyu kontrol ettirdi.
İşte o an ne kadar büyüdüğünüzün farkına bir kere daha vardım canlarım. Cuma günü takip ettiğim bir yabancı dizi de başrol oyuncusuyla ünlü bir film yıldızının bir sahnesi vardı, siz Sermet Erkin'in yanında merakla borunun içini görmeye çalışırken benim aklıma bu sahneden bir bölüm uçuşup geldi. Şöyle diyordu sahnede: "Komik aslında... düşününce zamanı. Kız kardeşin birkaç şarkı söylüyor ve yarım saniyeliğine eski günleri hissediyorum. Ve sonra bana diyor ki; siz küçükken birçok filmimi izlemişsiniz.......ve bir anlığına kendi çocuklarımı düşünüyorum. Onlar da küçükken, dağınık saçlarıyla, eşleşen pijamalarıyla ve tüm o şeylerle... ve yemin ederim çok net görebiliyorum. Kesinlikle onlara yetişebilir ve dokunabilirim gibi hissediyorum. Tecrübelerime göre uzun zaman önceydi diye birşey yok. Anlamı olan ve anlamı olmayan bazı anılar var. " Dilerim hayatınız tüm sevdiklerinizle anlamı olan anılarla güzelleşir. Zaman akıp geçiyor ama anlamı olan anılarınla sanki zaman yerinde duruyor. Galiba fındıklarım, zaman en büyük ilizyon.