
'Ezilenlerin Pedagojisi" adlı başyapıtında Freire nesneleştirici eğitim modelini eleştirerek bu modele "bankacı eğitim modeli" adını verir. Onun kaleminden bankacı eğitim anlayışı "kendilerini bilen sayanların, yine onlar tarafından hiçbir şey bilmez sayılanlara verdiği bir armağandır". "Başkalarını mutlak bilgisiz saymak baskı ideolojisi için karakteristiktir" diye ekler Freire.
Freire'yi anmam Dead Poets Society'deki öğretmek yerine kendini gerçekleştirmek için özgürleştirici bir öğrenme ortamı yaratmayı tercih eden edebiyat öğretmeni Keating karakterine hayat veren Robin Williams'ı uğurlamak adına....
Sevgili Emre ve Ozan,
Anneniz henüz onbir oniki yaşlarındayken kendisi de psikoloji/felsefe öğretmeni olan annesi ve edebiyat öğretmeni olan babası ile izlemişti Dead Poets Society'i ilk kez. Filmi öneren sevgili annesi yani sizin biricik anneannenizdi. Kaderin cilvesine bakın ki o günlerde annenizin aklının ucundan bile geçmemişti bir gün akademisyen olacağı ve sayısını şu an kendisininde bilmediği kadar çok öğretmenin yetişmesinde katkısının bulunacağı.
Anneniz filmden çok etkilenmiş ve filmin bitişini takiben etrafta "Seize The Day" diyerek gezen bir çocuğa evrilmişti. Dilerim demekle kalmamış, hayata da geçirmiştir "anı ya da günü yaşamayı". Zira annesi ile geçireceği sayılı yılları, günleri yani anları, anıları vardı.
Anneniz Dead Poets Society filmini en son babanızla izledi bu kış. Sizin bebekliğinizin ilk günlerine rastlayan; gaz sancıları, gece gündüz karmaşaları arasında geçen uykusuz gecelerin birinde yattığı tavşan uykusunda nasılsa gördüğü ve daha sonra hatırlayabildiği rüyasında babanızla oturmuş Dead Poets Society'i izliyordu evde. Rüyasını babanıza anlatınca birkaç gece sonra intenetten buldu babanız filmi ve kimbilir bilmem kaçıncı kez izlediler birlikte. Babanız "biz de Hababam var, adamlar da Ölü Ozanlar Derneği "diyerek bir film serisine atıf yapmış ve sosyolojik bir yorumda bulunmuştu.
Şimdi size tavsiyem: Büyüp aklınız erince tüm Hababam Sınıfı serisini izleyin. Bol bol gülün, eğlenin. Hababam Sınıfı candır. Hatta izlemeden önce Rıfat Ilgaz'dan okursanız daha da güzel. Hababam serisi bittikten sonra çok ara vermeden Dead Poets Society (Ölü Ozanlar Derneği) filmini bulun ve seyredin. Not edin: "Kim ne derse desin" filmde de söylenildiği gibi "kelimeler ve düşünceler dünyayı değiştirebilir." "Ağlamak değil gülmek için sebepler arayın." "Vakit varken tomurcukları toplayın, zaman hala uçup gidiyor ve bugün gülümseyen bu çiçek belki yarın ölüyor".
Carpe Diem.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder